surpriz-slide-1Hayatın rutini içinde, şaşırtan her türlü “şey” için kullanırız sürpriz sözcüğünü.
Sürpriz nesnelerinin başında ise “kutu” gelir.
İnsan kültürünün en bildik simgesel kutusu da “Pandora’nın kutusu”dur. Gerçi bütün kötülüklerin içinde saklandığı bu kutu, bugünün kötülükler dünyası için bir sürpriz teşkil eder mi bilinmez.
Bunun karşısında, özellikle kadınların bildikleri, ancak en çok şaşkınlık yaşadıkları kutu, herhalde evliliğin simgesi alyans kutusudur.
Kutu açılır ve içinden yüzük göründüğünde, kameralar şaşkın ve mutlu bir kadın yüzü görülür.
Bunlar işin vitrindeki en çok görülen ve bilinen tarafıdır.
Bunların dışında, daha az insanın ilgi gösterdiği, kitap koruyucusu olarak kullanılan kutular ise, ambalajın değil sanatın alanına girmektedir.
Evet… sanatın alanına.
Kitabın bilgi nesnesi olması olarak değeri tartışılmaz. Ancak kitabın içeriğini dışarı vuran ve çok daha önemlisi, içindeki koruyan, korurken de “estetik” kaygıları göz önünde bulunduran uygulamalar, çok değerlidir.
Tarih boyunca insanlar, bilgileri taşıdıkları papirüsleri, parşömenleri, deri yüzeylerini korumak için özel kutular yapmışlardır. Bu kutular metalden, ahşaba, deriden kağıda kadar çok farklı malzemelerden üretilmişlerdir.
Hem tasarımındaki sofistike yaklaşımlar, hem de görünüre dair bezemeler, bu kutuların her biri üzerinde düşünmeyi zorunlu hale getirmiştir.
Eski zamanlarda kitabın sınırlı sayıda olması, neredeyse her kitap için koruyucu kutular yapılmasına neden olmuştur.
Bugünün dünyasında kitap tirajlarında ortaya çıkan inanılmaz rakamlar, “el yapımı” kutuları başka boyuta taşımıştır.
Ancak hala bugün “özel kitap”lar üretiliyor. Bu özel kitaplar için, özel tasarım ve malzemeler ile kutular üretiliyor. İşin ruhunu taşıyan bu kutular, içine konulan kitaplara ayrı bir değer katıyor.
Ve bu uygulamalar “incesanat” işlerdir. Her birinin tek tek üretildiği bu koruyucu kutular, gelecekte müze kütüphanelerin en değerli parçası olmaya aday…
Bilginin bir sürpriz nesnesine dönüşmesi, bugünün dünyasında güzel bir tebessüm kaynağı…